Raphael Odaları’nı ziyaret eden ziyaretçiler Sistina Şapeli’ni işaret eden tabelalar ile Vatikan Müzeleri’nin birinci katına indikten sonra Borgia Daireleri ile karşılaşmaktadır. İç dekorasyonunun olmaması nedeniyle ve Sistina Şapeli’ni görme isteği ile bu daireler genellikle es geçilir. Ancak barındırdığı tarihi bilmek bu odaları ziyaretinizi daha da anlamlı hale getirecektir.
1492’de İspanyol kardinal Rodrigo Borgia, 6’ıncı Alexander adını alarak Papa olduğunda Vatikan Sarayı’nın onarımı ve Apolistik Saray’a bir kule eklenerek Borgia Daireleri’nin inşaasını gerçekleştirmiştir. Borgia Daireleri’nin tavan ve duvar dekorasyonu erken Rönesans sanatçısı Pinturicchio’ya verilmiştir.
Pinturicchio, 2 yıllık bir süre zarfında (1492-1494) Borgia Daireleri’nin dekorasyonunu tamamlamıştır. Her ne kadar içerisinde kullanılan mobilyalar olmasa da süslemeler kayda değerdir. Papa Borgia’nın adının karıştığı skandallar nedeniyle bu oda Borgia’nın ölümünden sonra yaklaşık 400 yıl kapalı kalmış, muhteşem süslemelerin üzeri sıva ve boyayla kapatılmıştır.
Valensiya doğumlu İspanyol bir kardinal olan Rodrigo Borgia; kilisece yasaklanmasına rağmen gayrimeşru ilişkiler yaşamış ve bu ilişkilerden çocuk sahibi olmuştur. Ancak güçlü bağlantıları sayesinde bu durumu örtbas etmiş; hatta 1492 yılında Papa seçilmiştir. Papa seçilmesi, kardinallere dağıttığı & vadettiği topraklar ve zenginlikler sayesindedir.
Borgia ya da Papa olunca kullandığı adıyla Alexander, Papalığı döneminde de gayrimeşru ilişkiler yaşamış ve çocuk sahibi olmuştur. Rüşvetin ve yolsuzlukların yanı sıra oğlu Cesare Borgia’yı 18’ini geçer geçmez kardinal yapmış; diğer oğlu Giovanni’yi ise Papalık Devleti’nin ordularına komutan olarak atamıştır. Borgia’nın kızı olan Lucrezia ise babasının aile bağı kurarak hakimiyetini güçlendirmesine hizmet etmek maksadıyla defalarca evlenip boşanmıştır. Hatta Lucrezia’nın ikinci eşini Vatikan’da öldürttüğü söylenir.
Borgia ailesinin Papalık unvanına aykırı hareketleri bununla sınırlı değildir. Aşırı lükse düşkün oğlu Cesare durumu Vatikan’da babası ve kardeşinin de bulunduğu bir ortamda seks partisi düzenlemeye kadar götürmüştür. Cesare Borgia, 31 Ekim 1501 akşamı 50 fahişenin katıldığı bir akşam yemeği düzenlenmiştir. Fahişelerin çıplak dansından sonra yanar halde bulunan şamdanlar masadan indirilerek yere konmuş ve de etrafına kestaneler saçılmıştır. Fahişeler yanan şamdanlar arasında çırılçıplak emekleyerek yere saçılan kestaneleri toplamıştır. Tarihe bu olay “Kestane Partisi” olarak geçmiştir.
Papa Borgia’nın asıl amacının Papalık olmadığı, İtalya coğrafyasında çok daha büyük bir devlet belki de bir hanedanlık kurmak olduğu konusunda tarihçiler hemfikirdir. Borgia’nın bu hareketleri gerek döneminde gerekse kendisinden sonra büyük nefret toplamıştır. Nitekim ikamet ettiği ve bir sanat eseri olan dairelerinin açılması 400 yıl sürecektir.
Borgia gücünün zirvesinde iken 1503 yılında Roma’da ölmüştür. Vatikan’da verilen bir yemek sonrasında zehirlenerek öldüğü rivayet edilmektedir. Bu yemekte aynı zamanda Cesare Borgia da zehirlenmiş ancak sağ kurtulmuştur. Cesare’nin sağlığı zamanla daha da bozulmuş; Papa Julius tarafından zindana atıldıktan kısa bir süre sonra ölmüştür.
Borgia Daireleri’nin bölümleri & odaları aşağıdaki gibidir.
Sibyller Odası
Sibyller, Antik Roma’da kahin kadın kadınlara verilen isimdir. Bu odada pagan inancıyla hristiyanlığın bir sentezini görmekteyiz. Şöyle ki Sibyller kahin özellikleri ile Mesih’in gelişini haber vermektedirler. Duvarlarda bu Sibyller tasvir edilmiştir. Bu oda Papa Borgia için toplantı amacıyla kullanılmıştır.
Azizler Odası
Bu odada adını odada resmedilen yedi azizin resimlerinden almaktadır. Bu freskler Pinturicchio’nun bir şaheseri olarak kabul edilir.
Odada yer alan Aziz Catherina’nın freskinde sizleri çok ilginç bir detay beklemektedir: Cem Sultan. Bu freskte Cem Sultan Papa’nın kızı Lucrezia Borgia ve İmparator Maximian’ın arasındaki beyaz sarıklı kişidir. Size doğru bakmaktadır.
Babası Fatih, 1481‘de öldüğünde Cem Sultan 22 yaşındaydı. Babasının ölümü ona 4 gün sonra haber verilmiştir. Kendisinden önce İstanbul’a ulaşarak tahta oturan ağabeyi Bayezid olmuştur. Cem Sultan abisinin tahta çıkmasını kabul etmedi ve ona isyan etti. Kardeşler arasında yaşanan bir dizi savaşın ardından Cem Sultan mücadeleyi kaybetti. Önce Hicaz’a ardından Rodos’a gitti. Rodos Şövalyeleri’ne Osmanlı’nın baskısından sonra Fransa’ya son olarak da Roma’ya giden Cem Sultan uzun süre Roma’da kalmıştır.
Papa Innocent, Cem Sultan’ı Osmanlı İmparatorluğu’na karşı bir haçlı seferi başlatmak için kullanmak istemiş ancak bu sağlanamamıştır. Cem Sultan abisi Bayezid’in batıyı tehdit eden tüm askeri seferlerinde Papalığın elinde önemli bir koz olmuştur. Papalık Cem Sultan’ı serbest bırakma ve Osmanlı’ya karşı kullanma tehditleri ile Bayezid’den yılda 40.000 altın almıştır.
Papa Innocent’in ölümünün ardından Borgia da Cem Sultan’ı kullanarak Bayezid’den fidye almıştır. Fransa Kralı olan 8. Charles’in, Cem Sultan’ı da kullanarak Kudüs’e bir Haçlı Seferi planlaması nedeniyle Borgia’ya baskı uygulaması nedeniyle Borgia krala Cem Sultan’ı teslim etmiştir. Ancak Borgia’nın Cem Sultan’ı teslim etmesinden çok kısa bir süre sonra Cem Sultan rahatsızlanarak hayatını kaybetmiştir. 1495 yılında ölen Cem Sultan’ın zehirlenerek öldüğü şüphesi kuvvetlidir. Naaşı ölümünden 4 yıl sonra; Bayezid’in savaş ilanının ardından; 1499 yılında Napoli’den Bursa’ya getirilerek defnedilebilmiştir.
Liberal Sanatlar Odası
Papa tarafından çalışma odası olarak kullanılmıştır. Tavanda geometri, astronomi, matematik gibi bilim ve sanatlara ilişkin figürler dikkati çekmektedir.
Gizemler Odası
Papalık kullanımına ayrılan ziyaret edeceğiniz bu odada Hz. İsa ve Meryem’in hayatındaki en önemli olaylar resmedilmiştir. Müjde, Doğum, İsa Dirilişi gibi konular işlenmiştir.
Bu odayı ziyaretinizde diriliş freskine detaylı bakmanızı istiyoruz. Diz çöküp dua eder vaziyetteki Papa Borgia’nın yanı sıra son yıllarda bu eserde yapılan restorasyonlar neticesinde bir detay keşfedildi: resmedilen ilk yerli-Amerikalılar.
Mohawk saç modeline sahip çıplak bir şekilde dans eden figürler İsa’nın dirildiği tabutun üstünde dirilen İsa’ya bakan kırmızı cüppe giymiş adamın başının hemen sol tarafında yer almaktadır.
Oldukça detay olan bu figürler 1494 yılına (Amerika’nın keşfinden 18 ay sonrasına) tarihlenmektedir. 1494 yılında Amerika’nın keşfine dair detaylar henüz bir sırdı. Figürler Amerika’yı keşfeden Kolomb’un onları nitelemelerine birebir örtüşmektedir. Ayrıca freskin yapılma tarihi – Vatikan’daki İspanyol Papa Borgia ve İspanya ilişkileriyle Papa’nın Amerikan kıtasına duyduğu ilgi göz önünde bulundurulduğunda bu figürlerin yerli Amerikalılara ait olması ihtimali güçlenmektedir.